Kurulduğu 1948 yılından beri bölgesel istikrar ve barış çabalarının önündeki en büyük engellerden biri haline gelen İsrail’in 7 Ekim’de Gazze’yi hedef alarak başlattığı saldırıları daha sonra tüm Filistin topraklarına yönelik olarak genişlettiğini ve gerçekleştirdiği hava saldırılarıyla çok sayıda masum sivilin hayatını kaybetmesine neden olduğunu büyük bir üzüntüyle müşahede etmekteyiz. Ayrıca İsrail’in uluslararası hukuku açıkça ihlal ederek Gazze’de yaşayan yaklaşık 2,5 milyon insanı vatanlarından zorla göç ettirmeye dönük girişimlerinin de bir insanlık suçu olarak kayda geçirilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. İsrail ordusuna hiçbir ayrım gözetmeksizin sürdürdüğü askeri faaliyetleri durdurarak, Filistin halkını topyekûn cezalandırmayı amaçlayan barbarca uygulamalarına derhal bir son vermesini tavsiye ediyoruz. İslam dünyasının manevi hassasiyetlerini gözetmeden Kudüs'ün ve içinde Mescid-i Aksa'nın da yer aldığı Harem-i Şerif'in statüsünü ve mahremiyetini sürekli ihlal eden İsrail’in bu tutumunu hiçbir zaman kabul etmeyeceğimizi yüksek bir sesle ifade etmek isteriz. Bölgede kalıcı bir barışın tesis edilmesi için uluslararası toplumu göreve çağırıyor ve 1967 sınırlarını esas alan, coğrafi bütünlüğü temin edilmiş ve başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin Devleti’ni tanımalarını talep ediyoruz. Bu vesileyle saldırıda hayatını kaybeden Filistinli kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet diler, Filistin Devleti ile halkına en derin üzüntülerimizi ve başsağlığı dileklerimizi iletiriz.

BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ