Haber

25.04.2025 17:47:13

Ölümünün 52. Yılında Kemal Tahir Sempozyumu başladı


Bursa Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü işbirliğinde düzenlenen “Ölümünün 52. Yılında Kemal Tahir Sempozyumu’’ yoğun bir katılımla başladı. 25-26 Nisan tarihleri arasında devam edecek programdaki oturumlarda çok sayıda konuşmacı yer alacak.

Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde yapılan Sempozyumun açılış törenine Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Bursa protokolü, akademisyenler, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.

“TOPLUMSAL BİR ÖDEVİ VARMIŞÇASINA YAZDI”
Açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, Kemal Tahir’in kendi sesinin tınısını yansıtan bir edebiyatçı olduğunu söyledi. Prof. Dr .Fahrettin Altun; “Çözümlemeleriyle bazen de cevabını çok berrak bir şekilde ortaya koyamasa dahi sorduğu, özgün ve önemli sorularla fikir dünyamızda, yazı dünyamızda gerçekten güçlü izler bıraktı. Kendi sesinin tınısını yansıtan yazar tanımlamasına uygun bir şekilde yazdı. Bir kamusal entellektüel olarak yazdı. Hep bir toplumsal ödevi varmışçasına yazdı. Bir borcu ifa ediyormuşçasına yazdı ve bu duyguyu da ziyadesiyle ben Anadolu halkının yazarıyım diye ortaya koydu. Gerçekten kendi üzerine düşünen, muhasebe yapan yanlış gören ve bunları da ifade etmekten çekinmeyen bir yazar oldu. Bir düşünür oldu Kemal Tahir” dedi.

“CESUR BİR YÜZLEŞME ORTAYA KOYMUŞTUR”
Altun, “Osmanlı tarihini ötekileştiren aktörler aynı zamanda son 150 yılda siyasal, toplumsal ve kültürel alanlarda, kopuşların kırılma, acıların, travmaların, çelişkilerin ikilemlerin yoğun olarak yaşandığı bir tarihsel tecrübe ortaya koymuştur. Kemal Tahir bu tarihsel tecrübeyle de yüzleşme cesaretini göstermiştir. Kemal Tahir toplum alanında, sosyal politik, sosyokültürel gerçeklik alanlarında yine cesur bir yüzleşme performansı ortaya koymuştur. Adeta kendi mahallesine rağmen o mahalleye karşı bu yüzleşme başarısını göstermiştir. Hayatı boyunca kendisini içinde saydığı sol düşüncenin ezberci dogmalarına meydan okumuştur. Kemal Tahir'in romanları gerçekçilik bağlamında ele alınır. Ben temelde bunu Kemal Tahir'in romanlarını bu bağlamda bir hakikat sevdasının yansıması olarak görüyorum. Romanlarında tarihin kırılma anları üzerine hem de çok zor dönemlerde, çok cesurca fikirler koymuştur” ifadelerine yer verdi.

ESERLERİNİ ÖNEMSİYORUZ
Ayrışmacı dilden uzak durulması gerektiğini söyleyen Altun, “Ne yazık ki bunu da burada ifade etmek durumundayım; Türkiye'de muhalefet de buna zemin hazırlıyor. Fakat artık şunu açık ve net bir şekilde ortaya koymak isterim ki Türkiye gerçekliğinden uzak, ucuz sterillerle, ön yargılarla yoğurulan söylemlerin, etki yaratma ve mahalle baskısıyla yol yürüme dönemi artık geride kalmıştır. Biz dünü, bugünü ve yarını kavrayışımız için bize sunduğu imkanlar dolayısıyla kültür değerlerimizi, maharetli anlatımı dolayısıyla ve hegemonya girişimlerine karşı ortaya koyduğu direnç nedeniyle Kemal Tahir'in eserlerini önemsiyoruz ve Kemal Tahir'in eserleri bugün de bu nedenlerle bizim için değer üretmeye devam ediyor etmelidir” dedi.

“KEMAL TAHİR HEPİMİZİN ORTAK İLGİSİDİR”
BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ise programa katılan ve organizasyona emek veren herkese teşekkür ederek konuşmasına başladı. Güçlü bir organizasyonu gerçekleştirmiş olmaktan dolayı büyük bir memnuniyet duyduğunu aktaran Prof. Dr. Ferudun Yılmaz; “Prof. Dr. Fahrettin Altun’a da özellikle teşekkür ediyoruz. Sosyoloji’de rahmetli Hüsamettin Aslan hocanın talebeliğini bir yıl yaptıktan uzun süre sonra Üniversitemize gelmiş oldu. Üniversitemiz 50. yılını kutluyor. Güçlü bir sosyoloji altyapımız var. İstanbul Üniversitesi ile yakın ilişkilerimiz var. Kemal Tahir ise hepimizin ortak ilgisidir. Türkiye’nin ister sosyal teorisi, ister edebiyatı ve genel olarak bütün kültürel tartışmaları olsun, dikkat ederseniz Batı düşüncesinin seyrinde, kendi iç güzergahındaki bir tür estet arayışının ürünü olmanın ötesine taşınır. Bir tür varoluşsal problem yakamızı bırakmaz. Sosyal teoride de, edebiyatta da varoluşsal ilgi temel meseledir. Kemal Tahir bunun çok mümtaz örneklerindendir. Bu anlamda bizim için ayrıca önem taşımaktadır. Katılan herkese teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

KAPSAMLI BİR SEMPOZYUM YÜRÜTÜLECEK
İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun da konuşmasında bölümlerinde ciddi bir Kemal Tahir damarı bulunduğuna işaret ederek; “Hocalarımızda bu durum mevcuttur. Her konuda olduğu gibi Türkiye’de ezberimiz çok, klişelerimiz çok, yargılarımız çok. Bu kalıpların dışına çıkmak için, farklı perspektifler etrafında, yeni sorular etrafında, Kemal Tahir ile yeniden nasıl bir ilişki kurulabilir, nasıl kendi bağlamında tanımlanabilir diye düşündük. Bir sempozyum tasarımına gittik. İşin mutfağında da iyi çalışıldı. O ilk çalışma, kitaplaştırıldı. İkincisini de Bursa Uludağ Üniversitesi’nin ve Ferudun Yılmaz hocamızın desteğiyle burada düzenliyoruz. İki gün boyunca kapsamlı bir sempozyum yürütülecek. Emeği geçen ve katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi.

Açılış konferansında Erol Üyepazarcı’nın konuşma yaptığı sempozyumun ilk günü BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz’ın başkanlığını yaptığı oturum ile sona erdi. Oturumda Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Kurtuluş Kayalı, Murat Menteş, BUÜ’den Prof. Dr. Bengül Güngörmez Akosman ve İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmail Coşkun yer aldı.

 


Bilgi

Okunma Sayısı: 242
Eklenme Tarihi: 25.04.2025 17:47:13
Güncelleme Tarihi: 25.04.2025 17:47:33

Paylaş