Marmara Denizi’nde tehlikeli boyutlara ulaşan müsilaj konusunda Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) akademisyenlerinin hazırladığı proje hayata geçirilecek. Çalışma kapsamında Marmara’yı temizleyecek 1000 adet yüzer ada denize bırakılacak.
BUÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayşegül Akpınar’ın yürütücülüğünü üstlendiği 2021 tarihli TÜBİTAK 1001 destekli proje ile Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorununun çözülmesi hedefleniyor. BUÜ’lü akademisyenler Prof. Dr. Asuman Cansel ve Prof. Dr. Bülent Barış'ın da danışman olarak yer aldığı proje bakanlık, sanayi ve üniversite iş birliğinde sürdürülecek. Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünde (DOSAB) gerçekleşen imza törenine BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan, DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı.
“PROJELER GELİŞTİRİLECEK”
Projenin protokol imza töreninde konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İrfan Kırıştıoğlu, işbirliğini güçlendirecek projelerin geliştirilmeye devam edileceğini belirtti. Prof. Dr. Kırıştıoğlu; “Bu çalışmayla, Marmara Denizi Eylem Planı kapsamında kirliliğin kontrol altına alınmasına yönelik Karacabey Çapraz Çayı üzerinde kurulacak yüzer bitki adalarıyla çevresel kirliliğin azaltılması amaçlanmaktadır. Protokol çerçevesinde Bursa Uludağ Üniversitesi, bilimsel değerlendirme ve uygulamaları yürütecek ve sonuçların akademik çevrede değerlendirilmesini sağlayacak. Projenin Bursa’ya da ciddi derecede katkısı olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIM
DOSAB Yönetim Kurulu Başkanı Levent Eski ise sanayi bölgesi olarak çevreye duyarlı projelere öncülük ettiklerini belirterek; "Çevre ve İklim Değişikliği Bakanlığının koordinasyonunda Marmara'da yaşanan kirliliği kontrol altına almak için Bursa Uludağ Üniversitesinin yürüttüğü çalışmalara paydaş olma karan aldık. Bitki adalarının oluşturulması bilimsel ve yenilikçi bir yaklaşım sunuyor. DOSAB olarak birçok ilk ve öncü projeye imza attık. Bugün attığımız bu imzalar da bizim için büyük önem taşıyor" dedi.
MÜSİLAJIN TEMEL SEBEBİ EVSEL ATIK
Çevre Yönetimi Genel Müdürü Fatih Turan da ilerleyen günlerde Bursa'da Nilüfer Çayı ile ilgili yeni bir eylem planı üzerinde çalıştıklarını söyledi. Marmara Denizi'ndeki kirliliğin azaltılması için yoğun mesai harcadıklarım vurgulayan Turan; "2021'de yaşanan müsilaj sorunu sonrası alınan kararların başında, Marmara Denizi'ne akan dere ve akarsuların denetimlerinin artırılması yer alıyordu. Yapılan araştırmalar, müsilajın temel sebebinin evsel atıkların arıtılmadan denize verilmesi olduğunu ortaya koydu. Son dönemde bu kirliliğin yeniden arttığına dair emareler görüyoruz" dedi Aynı zamanda Turan, bakanlık olarak Marmara'ya kıyısı olan illerde evsel atık arıtma tesislerinin ileri biyolojik arıtma sistemine dönüştürülmesini talep ettiklerini belirterek, "Denetimlerimize devam ediyoruz. Bu imzalanan protokol, müsilajın ekolojik ve bitkisel yöntemlerle azaltılmasına katkı sağlayacak" diye konuştu.
1000 YÜZER ADA KURULACAK
Projenin yürütücülüğünü üstlenen BUÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Park ve Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. Ayşegül Akpınar, bu çalışmayla Marmara Denizi’ne açılan kirlilikte ve müsilajda önemli bir faktör olan azot ile fosfor yükünü gidermeyi amaçladıklarını dile getirdi. Ekolojik bitkilerin kullanıldığı yüzer bitki adalarıyla bu problemin çözülebileceğini vurgulayan Akpınar, "Daha önce 11 bitki adası kurarak bitkilerin suyu temizleme potansiyelini gözlemledik. Alandaki kirletici potansiyeli belirlemek için çalışmalar yürütüyoruz. Bitkilerin seçimi bu noktada kritik öneme sahip. Bugün TÜBİTAK tarafından desteklenen ve 1000 ada olarak düşündüğümüz büyük projenin ilk adımını atıyoruz. Bu adaları Karacabey Çapraz Çayı'na kurmayı hedefliyoruz. Çapraz Çayı, birçok akarsuyun birleşerek Marmara Denizi'ne aktığı bir nokta. Kirliliğin kaynaklandığı noktaları belirleyerek adaların yerleşimini planladık" şeklinde konuştu.