Türk Dünyasi Stratejik Arastirmalar Kongresi, 2-5 Kasim tarihleri arasinda Antalya’da gerçeklestirildi.
Kongre, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’nin ev sahipliginde, Uludag Üniversitesi, Uluslararasi Vizyon Üniversitesi (Makedonya), Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Baskanligi’na Bagli Devlet Idarecilik Akademisi, Kirgizistan Uluslararasi Üniversite (Kirgizistan), Devlet Iktisat Üniversitesi (Azerbeycan), Ahmet Yesevi Üniversitesi (Kazakistan), Mimarlik ve Insaat Üniversitesi (Azerbaycan) isbirliginde ve Türk Isbirligi ve Koordinasyon Ajansi Baskanligi (TIKA) destekleriyle düzenlendi. Azerbaycan, Kirgizistan, Makedonya, Kosova, Kazakistan, Özbekistan ve Türkiye’den 130’a yakin bilim insaninin katildigi kongrede 156 bildiri sunumu yapildi.
Kongrenin açilis töreninde konusan Uludag Üniversitesi Rektör Yardimcisi Prof. Dr. Mehmet Yüce, Türkiye’deki milli ruhun ve vatan sevgisinin ebediyete kadar var olmaya devam edecegini söyledi. Türk cografyasi hakkinda yeteri kadar bilgiye sahip olunmadigini vurgulayan UÜ Rektör Yardimcisi Mehmet Yüce; “Tanimadigimiz bir Türk dünyamiz vardi. Çok sükür yavas yavas tanimaya basliyoruz. Yavas yavas uzmanlarimiz oralarla ilgili çalismalar yapmaya basladilar. 1990’li yillarda Rusya dagildiktan sonra Türkiye’nin önüne büyük bir jeopolitik bir alan dogdu. Ama biz buna hazirliksiz yakalandik. Bu konuda bir stratejimiz, bir planimiz yoktu. Ne yapacagimizi bilmiyorduk. Fakat bu yeni Cumhuriyetler bizim kendilerine yardim etmemizi, el uzatmamizi bekliyorlardi. Derinlemesine bir stratejimiz olmadigi için bu cografyada yanlis bir politika izledik. Bagimsiz bir politikamiz olmadi. Ya Avrupa Birliginin temsilcisi ya Amerika’nin temsilcisi olarak ya da abi olarak gitmeye çalistik. Oysa Yeni Türk Cumhuriyetleri SSBC’den sonra yeni bir abi istemiyorlardi. Biz bu cumhuriyetteki insanlari tanimiyorduk. Hala çok iyi tanidigimizi söyleyemem. Biz kafamizdaki Türk dünyasini canlandirmaya çalisiyorduk. Ama gördügümüz Türk dünyasi kafamizdaki Türk dünyasi ile ayni degildi.” dedi.
TÜRK DÜNYASI ÜNIVERSITESI BIR AN ÖNCE HAYATA GEÇIRILMELI
Sadece söylemlerle degil eylemlerle de kültürel kaynasmanin yürütülmesi gerektigini kaydeden Yüce; “ Artik uygulamaya geçmemiz gerekiyor. Sahada birbirimizi tanimamiz lazim. Azeri, Kazak, Kirgiz, Özbek ve diger kardeslerimizi tanimamiz lazim. Onlarin da bizi tanimasi azim. Ve en önemli sey güven duygusunu telkin etmemiz lazim. Birbirimize güvenmemiz lazim. Birbirimize ulasacak yollari açmamizdir. O yollari açtigimiz zaman o yolda fersah fersah yol aliriz. O yollari açmadigimiz zaman sinir komsumuz da olsalar bir adim öteye gidemeyiz. Çok kiymetli hocalarim, hayallerimiz büyük olmali, hedeflerimiz büyük olmali. Bu büyük hedefe emin adimlarla yürümemiz gerekir. Türk Dünyasi rüyasi görmemiz lazim. Stratejik isbirligini tesis etmemiz lazim. Ekonomik, sosyal ve siyasal alanlarda ciddi bir isbirligi tesis etmemiz gerekir. Türk Cumhuriyetleri arasinda orta ve uzun vadede egitim, kültürel, ekonomi gibi yasamsal alanlarda kurumsal isbirliginin saglanmasi kaçinilmazdir. Bu kapsamda Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in dile getirdigi Türk Dünyasi Üniversitesi’nin bir an önce hayata geçmesi gerekir.” diye konustu.
“GLOBAL DÜSÜNMEYE BASLAMALIYIZ”
Azerbaycan Cumhuriyeti, Devlet Baskanligi’na Bagli Devlet Idarecilik Akademisi Rektör Yardimcisi ve Kongre Onursal Baskani Prof. Dr. Alikram Abdullayev ise konusmasinda Azerbaycan’in bugün içerisinde bulundugu sikintili duruma dikkati çekti. Azerbaycan topraklarinin yüzde 20’sinin isgal altinda bulunduguna isaret eden Abdullayev; “Mukaddes yerlerimiz Düsman ayaklari altindadir. Onlari dagitiyorlar ama bununla beraber azmimiz var aglamiyoruz. 1, 3 ya da 5 yil sonra göreceksiniz ki Avrupa Türk dünyasi ülkelerinin fikrine ne kadar muhtaç olacak. Global düsünmeliyiz milli düsünme yok. Global düsünce milli faaliyet. Ben isterdim ki biz bugün toplandigimiz teskilatin gelecekte esas görüsünü bu olsun global düsünce milli faaliyet.” seklinde konustu.
BALKANLARIN KALBINDE TÜRKIYE TÜRKÇESI ILE EGITIM VEREN ÜNIVERSITE KURULDU
Uluslararasi Vizyon Üniversitesi Rektörü ve Kongre Onursal Baskani Prof. Dr. Fadil Hoca da konusmasinda Osmanlinin Balkanlar’dan çekilisinden 100. yildönümünde uluslararasi çapta ve akademik seviyede Türkiye Türkçesi ile egitim yapma hakkina sahip olacak bir üniversiteyi Makedonya’da kurmayi basardiklarinin altini çizdi. Kurulan üniversitenin Balkan Türkleri için son derece önemli bir proje oldugunu aktaran Rektör Fadil Hoca; “Çünkü Balkanlarda malumunuz üzerine Türkiye Türkçesi üzerine egitim verme hakkina sahip olmak kolay bir is degildi. Çünkü balkanlar diller ve dinler çorbasi olarak bilinen bir yerdir. Çok degisik menfaatlerin çatistigi bir yerdir. Ama ona ragmen biz bu isi yapmaya costuk gayret ettik ve kardeslerimizin sayesinde Rumeli Türkleri’nin bizzat destekleri ve gayretleri sayesinde 2014 yilinda bu kurulusumuza sahip olmaya muvaffak olduk. Bu müessesenin stratejik önemi nedir? Malumunuz üzere Balkanlarda ve Romanya’da Türklerin ve Tatarlarin azinlik olarak yasadigini biliyoruz. Romanya’nin da ayni zamanda Avrupa Birligi ülkesi oldugunu biliyoruz. Ancak Türkiye Türkçesi ile egitim verecek üniversitenin Romanya’da açilmasini göremiyoruz. Uzun vadede de göremeyecegiz. Keza Bulgaristan’da çok büyük sayida Türklerin yasadigini biliyoruz. Kimilerine göre 800 bin kimilerine göre 1 milyon civarinda yasiyorlar. Bu kadar kabarik sayida yasamalarina ragmen Bulgaristan’da Türkiye Türkçesi üzerine egitim verebilecek bir üniversiteyi düsünmek çok zor belki de hayal etmek bile imkânsizdir. Keza Yunanistan’da da Bati Trakya’da da Türk azinliklarin yasadigini biliyoruz. Hele hele Yunanistan’da Türkiye Türkçesi üzerine egitim verecek olan bir üniversiteyi düsünmek hayalperestliktir. Hâlbuki hem Romanya hem Yunanistan hem de Bulgaristan Avrupa Birligi ülkeleridir. Avrupa Birligi ülkeleri olmalarina ragmen böyle bir üniversite açmak neredeyse imkânsizdir. Ancak Makedonya’da, Balkanlarin kalbi olan bir ülkede böyle bir imkân dogdu ve bundan istifade ederek projeyi gerçeklestirmis olduk.” dedi.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Uygulamali Bilimler Yüksek Okulu Müdürü ve TUDSAK Kongre Baskani Prof. Dr. Ali Riza Gökbunar ise konusmasinda, Uluslararasi Türk Dünyasi Stratejik Arastirmalar Kongresi’nin birincisini düzenlemenin mutlulugunu ve onurunu yasadiklarini söyledi.
Kongre’de ayrica “21. Yüzyilda Türk Dünyasi Sosyo Ekonomik ve Teknolojik Gelismeler Karsisinda Nasil Bir Strateji Izlemedir?” konulu panel düzenlendi. Panelde Türk Dünya’sinin ekonomik, mali ve sosyal sorunlara karsi çözüm önerileri sunuldu. Kongrenin ikincisinin önümüzdeki yil farkli bir kentte yapilmasi hedefleniyor.
