Islam ülkeleri arasinda yeni bir yüksekögretim alaninin olusturulmasi ve buna yönelik isbirliklerinin yapilmasi amaciyla Yüksekögretim Kurulu tarafindan 2 gün süresince düzenlenecek "Islam Ülkeleri Rektörleri Forumu"nun Açilis Oturumu, Cumhurbaskani Sayin Recep Tayyip Erdogan'in himayelerinde Cumhurbaskanligi Külliyesi'nde gerçeklestirildi.
"Islam Dünyasi Yüksekögretim Alaninin Olusturulmasi" temali toplantinin açilis oturumuna basta Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ve YÖK Baskani Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç olmak üzere, Bakanlar ve Kamu Kuruluslarinin Yöneticileri, Islam Ülkelerinin Türkiye Büyükelçileri, YÖK Üyeleri, Islam cografyasinda yer alan 30'un üstünde ülkeden 120 üniversite rektörü, ülkemizdeki devlet ve vakif üniversitelerinin rektörleri ve YÖK yetkilileri katildi.
Bologna sürecinden kopmadan Islam ülkeleri arasinda isbirliklerinin kurumsal anlamda baslamasi, güçlü bir ag olusturulmasi ve arastirma alani kurulmasi hedefiyle düzenlenen Forum'un açilis oturumunda Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ve YÖK Baskani Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç birer konusma gerçeklestirdi.
Konusmasina ülkemizin birliginin, dirliginin ve müreffeh yarinlarinin sembolü olan Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaskanligi Külliyesi'nde, Islam ülkeleri arasinda yeni bir yüksekögretim alani olusturmayi hedefleyen toplantinin açilisi için bir araya geldiklerini belirterek baslayan YÖK Baskani Saraç, tüm Islam dünyasi rektörlerine ve tüm katilimcilara tesekkürlerini sundu.
YÖK olarak ufkumuzu sadece ülkemizin cografi sinirlari ile sinirlandirdigimiz takdirde ülkemizin, Islam dünyasi ve bütün dünyaya yönelik bilime iliskin hedeflerine ulasmasinin mümkün olmayacagini bildiklerini ifade eden YÖK Baskani, "Büyük Türkiye'nin uluslararasi alanda gösterdigi belirleyici aktör olma basarisinin, ülkenin tüm kurumlari ile de desteklenmesi gerektigine inaniyoruz. Bu nedenle YÖK, uluslararasi alanda etkin ve verimli olma amacini -ülkemizin bilim tarihini de dikkate alarak- ‘Islam dünyasinda bir yüksekögretim alani olusturma' basligiyla desteklemeye karar vermistir." diye konustu.
Olusturulacak ortak yüksek ögretim alani ile pek çok imkân ve firsatin dogacagini vurgulayan YÖK Baskani, Islam dünyasinda bas gösteren krizlerin çözümüne bu yakin isbirliklerinin de önemli katki saglayacaginin altini çizdi.
Bugün YÖK olarak, Sayin Cumhurbaskaninin yönlendirmeleriyle yüksekögretim sistemi disinda kalmis Suriyeli gençlerin sisteme dâhil olabilmeleri için çok önemli düzenlemeler yaptiklarini sözlerine ekleyen Baskan Saraç, "14.000 Suriyeli gencimiz yüksekögrenim görmektedir. Ayrica, 400'ün üzerinde Suriyeli akademisyen, üniversitelerimizin ve bilim dünyasinin bir parçasi olmustur. Fakat sunu da biliyoruz; ögretim üyesi ve ögrenci degisimleri ile Islam ülkelerinin akademileri birbirleriyle daha yakin iliskiye girmis olsaydi bu katki daha farkli ve etkin bir boyutta gerçeklesebilirdi." ifadelerinde bulundu.
Islam dünyasinin rektörlerinin tartisacagi konular arasinda; ortak mezun yeterlilikleri çerçevesi, ortak kalite güvence sistemi, ortak kredi sistemi, yeterliliklerin ve diplomalarin taninirligi konularinin yer aldigini söyleyen YÖK Baskani Saraç konusmasini su sekilde sürdürdü:
"Bu sekilde olusturulacak Islam ülkeleri ortak yüksekögretim sistemi ile ögrenci ve mezunlarimizin hareketliligi mümkün olabilecek, ögrencilerimiz, egitimlerinin belli dönemlerini yil kaybi olmadan farkli bir Islam ülkesindeki üniversitemizde geçirebilecektir. Bu da basta akademik ve kültürel olmak üzere birçok açidan önemli kazanimlar saglayacaktir.
Bu kapsamda hareketliligin bir üst asamasi olan ortak diploma programlari da bu forumda ele alinacak ve tartisilacak konular arasindadir. Bu konu, YÖK'ün öncelikleri arasinda yer almaktadir. Bu programlar sayesinde ögrencilerimiz, ayni egitim süresi içerisinde iki hatta üç diploma sahibi olabileceklerdir.
Bu sekilde baslatilacak girisimler, sadece ögrenci degisimi ve egitim süreçleri ile sinirli kalmayacak, ögretim üyesi ve arastirmacilarin degisimi de bu sekilde isbirliklerinin arttirilmasi süreçlerine katkida bulunacaktir. Bu da Islam dünyasinin bilim alanindaki gücüne katki saglayacaktir."
Bugün bilim dünyasinin arastirma alanindaki ortakliklarini sergileyen haritalara baktigimizda bilimsel isbirligi alaninda Islam cografyasinin son derece zayif oldugunun görüldügünü belirten YÖK Baskani Saraç su sekilde devam etti:
"Islam dünyasindaki üniversitelerimiz, Batidaki üniversiteler ile birçok ortak arastirma çalismalari yaparken, maalesef kendi aralarindaki isbirligi ile yapilan arastirmalarin sayisi çok sinirlidir. Bunu asmak bilimin üzerindeki tekelleri de kirmak anlamina gelecektir.
Bu tekeller, Islam ülkelerinin bilim ve teknoloji üretimi alaninda öncü olmalarinin önüne bilinçli bir sekilde çikarilan engellerdir. Ülkelerin milli gelirleri ile üniversitelerinin siralamalardaki yeri dogrudan iliskilidir. Islam dünyasi, dünya nüfusunun %16'sini olustururken, bilimsel eser çiktilarinda bu oran ne yazik ki % 6.9, yüksek teknoloji ürünlerindeki ihracatta ise %3.3'dür."
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan'in yönlendirmeleri ile YÖK'ün baslattigi ve sürdürdügü Mevlana degisim programinin kendilerine, Islam ülkelerinin kendi kurgulari, kendi imkanlari ile uluslararasi düzeyde degisim programlarini ve projelerini hayata geçirebilecegini ögrettigini ifade eden YÖK Baskani Saraç, bunu Türkiye olarak gerçeklestirmeye ve sonuçlarini almaya basladiklarinin altini çizdi.
Degisim programi denildiginde artik sadece Erasmus'un akla gelmedigini sözlerine ekleyen Baskan Saraç, "Mevlana programi ile 2013-2017 yillarinda toplam 7137 ögretim üyesi ve ögrenci faydalanmis olup bunun 4576'si yani %64'ü 26 Islam ülkesi iledir. Mevlana programi, ülkemizin yüksekögretiminin uluslararasi düzeyde bir gurur kaynagi olma yolunda ilerlemekte, yakinda uygulamaya soktugumuz ortak projelere dayali degisim formati ile de zenginlesmektedir." ifadelerini kullandi.
YÖK Baskani Saraç, Islam dünyasinin ortak kültürel degerleri, görkemli bilim geçmisi, ortak sorunlari paylasma tecrübesi sayesinde, bilgiyi insan saadetini ve refahini temin için fazilet kaynagi olarak görecek bir yüksekögretim sisteminin olusturulabilecegine olan inancinin tam oldugunu belirterek konusmasini tamamladi.
Toplantida konusma gerçeklestiren Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, konferansin medeniyet cografyasindaki yüksekögretim sorunlarinin tartisildigi, yeni is birligi imkanlarinin gelistirildigi sürecin kapilarini aralayacagina inandigini dile getirerek ve YÖK Baskani Prof. Dr. Yekta Saraç'a ve ekibine konferansi düzenlemeleri dolayisiyla tesekkür ederek basladi.
Islam medeniyetinin özünün kardeslik, dayanisma, bir duvari olusturan tuglalar gibi kenetlenme oldugunu söyleyen Erdogan, Islam dünyasinin bugün birlikten ziyade ayrismalarla, baristan ziyade çatismalarla gündemde olmasinin çok aci bir durum oldugunun altini çizdi.
Müslümanlarin ancak kardes oldugunu belirten ve sinirlarin aramiza girmesine, mesafelerin bizi birbirimizden koparmasina asla izin vermeyeceklerini sözlerine ekleyen Erdogan, "Bu açidan yaklastigimizda kültürel, siyasi, mezhebi veya etnik farkliliklarimiz bizim handikabimiz degil en büyük zenginligimiz, en önemli imkanimizdir." diye konustu.
"Eskiler, 'Barika-i hakikat, müsademe-i efkardan dogar' yani hakikat kivilciminin fikirlerin çarpismasiyla dogacagini, ortaya çikacagini söylerlerdi." diyen Erdogan, bu sözün asil muhatabinin aslinda üniversiteler ve akademi dünyasi oldugunu ifade etti.
Basarisizligimizi bir yerlere yikmanin, bizleri basarili kilmayacaginin altini çizen Cumhurbaskani Erdogan, Müslümanlarin neden bu hale düstüklerinin cevabini kendilerinde, bilhassa da ilim, hikmet ve bilgi kaynaklariyla kurdugu iliskide aramalari gerektigini vurguladi.
Ilk emri "ikra" yani "oku" olan Islam dininin cehaleti emretmedigini belirten Cumhurbaskani Erdogan, OECD ülkelerinde milli gelirden egitime ayrilan payin ortalamasinin yüzde 5,2 iken, bu oranin Islam dünyasinda yüzde 1'i dahi bulmadigina dikkati çekerek, bu tabloyu degistirmek için 15 yil önce ülkeyi yönetme sorumlulugunu devraldiklarinda, önceliklerinin en basina egitimi, daha sonra saglik, adalet ve emniyeti koyduklarini söyledi.
Bütçeden ayrilan payda da egitimi ilk siraya çikardiklarini yineleyen Erdogan, derslikten ögretmene, üniversitelerden yurtlara, burslara, desteklere kadar her alanda güçlü bir egitim ögretim altyapisi kuracak adimlari attiklarini dile getirdi.
YÖK Baskani Saraç ile de bu konuyu konustugunu ve ülkemizdeki rektörlerden bu konuda ricasi oldugunu dile getiren Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, "Yardimci doçentlik olayi nedir? Sunu bir gözden geçirin. Yardimci doçentlikle ön kesiyoruz. Dünyanin kaç yerinde acaba yardimci doçentlik var? Ben arastirdigim yerlerde dogrusu böyle bir mekanizma pek görmüyorum. Bunu birileri birilerini oyalamak için yapmislar. Bu, gerçekten ilmiye sinifina bir paravan, engel olusturuyor. Bunu asmamiz lazim ve asacagimiza inaniyorum." diye konustu.
YÖK Baskani Saraç'tan, Mevlana Degisim Programi'ni, Islam dünyasindaki yüksekögretim sistemleri için ERASMUS benzeri hatta ondan daha ileri düzeyde bir degisim programi haline dönüstürmesini rica eden Cumhurbaskani Erdogan, Programin yönetimine Islam ülkelerinin de dahil edilmesiyle çalismaya uluslararasi bir mahiyet kazandirilmasinin da önemli oldugunu vurguladi.
Akademisyenler ve ögrenciler düzeyindeki degisim programinin sadece bununla sinirla kalmamasi gerektigini, bir üst asama olan ortak diploma programlarinin devreye alinmasinin da sart oldugunu söyleyen Cumhurbaskani, "YÖK'ün bati ülkelerindeki üniversitelerle 250'yi askin ortak diploma programi bulunuyor. YÖK Baskani'mizdan talebim, en az 15 üniversitemizin bu toplantiya katilan Islam ülkeleri üniversiteleri ile lisans, yüksek lisans ve doktora düzeyinde ortak, çift diploma programlari baslatmasina öncülük etmesidir." ifadesini kullandi.
Türkiye'nin Yüksekögretim Sisteminin, 184 üniversitesindeki 7,3 milyon ögrencisi, 75 bin doktorali olmak üzere 150 bin akademisyeni ile güçlü bir yapiya sahip oldugunu sözlerine ekleyen Cumhurbaskani, YÖK'ün ülkemizin bu bilgi ve birikimini Islam ülkelerindeki yüksekögretim sistemleriyle paylasmasi gerektigini belirtti.
Cumhurbaskani Erdogan, dünyanin en iyi ilk 500 üniversitesi arasinda Islam ülkelerinden bir avuç kurumunun bulunduguna dikkati çekerek, Islam toplumlarinin, en zeki ögrencilerini ve en parlak beyinlerini batili egitim kurumlarina kaptirdigini söyledi.
Üstelik bunun için bati ülkelerine çok ciddi paralar da aktardiklarinin altini çizen Cumhurbaskani Erdogan, "Bu ögrencilerin akademik çalismalarini bitirdikten sonra dogal olarak kendi ülkelerine dönmelerini, kendi insanlarina hizmet etmelerini bekliyoruz. Ancak çogu zaman okullarini bitirenler ana vatanlarina dönmüyor, egitim aldiklari yerlerde kaliyorlar. Bu durumda alistiklari hayat standardindan vazgeçememe gibi sebepler mutlaka etkilidir." ifadelerinde bulundu.
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Mescide gittiginde zikir meclisinden önce ilim meclisine oturmus bir Peygamber'in ümmeti olarak, Islam dünyasinin yükselisini üniversitelerden baslatacaklarina inandigini söyleyerek konusmasini tamamladi.
Toplantinin açilis oturumunun tamamlanmasinin ardindan Bilkent Otel ve Konferans Merkezi'nde "Yeterlilikler Çerçevesi ve Kalite Güvencesi", "Kredi Transfer Sistemi ve Hareketlilik", "Kalite Güvence Ajanslari, Taninirlik ve Denklik" ile "Ortak Egitim Ögretim Programlari" baslikli ögleden sonra iki eszamanli toplam dört panel halinde düzenlenecek panel oturumlarina geçildi.