Türk dünyasinin en önemli yazarlarindan birisi olan ve kitaplari dünyanin pek çok diline çevrilen Cengiz Aytmatov, Uludag Üniversitesi’nde düzenlenen sempozyum ile aniliyor. 27-28 Kasim tarihleri arasinda devam edecek olan etkinlikte 9 oturum ve yaklasik 50 akademisyen Aytmatov’u anlatacak.
Uludag Üniversitesi ve Türk Ocaklari Bursa Subesi’nin ortakliginda hazirlanan ‘Her Yil Bir Büyük Türk Bilgi Sölenleri’nin dördüncüsü olan Cengiz Aytmatov Sempozyumu basladi. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçeklestirilen etkinlige UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Cengiz Aytmatov’un oglu ve Kirgizistan eski Dis Isleri Bakani Askar Aytmatov, Kirgizistan Istanbul Baskonsolosu Erkin Spokov, Türk Ocaklari Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Ayse Filiz Yavuz, Türk Ocaklari Bursa Subesi Baskani Prof. Dr. Selçuk Kirli, akademisyenler, sivil toplum kuruluslarinin temsilcileri ve ögrenciler katildi.
ULCAY: AYTMATOV, TÜRK DÜNYASININ YOL GÖSTERICILERINDEN
Düzenlenen açilis töreninde konusan UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Cengiz Aytmatov’un sadece Kirgizistan’in degil Türk cografyasinin yetistirdigi en büyük edebiyatçilardan birisi oldugunu söyledi. Aytmatov’un Türk tarihini, geleneklerini ve dilini dünyaya tanitan, kardes Türk uluslari arasinda fikir ve gönül birligini saglayan isimlerin basinda geldigini belirten Rektör Yusuf Ulcay; “Kasgarli Mahmut ve Yusuf Has Hacip gibi Cengiz Aytmatov da Kirgiz topraklarindan yetisip Türk dünyasina yol gösteren birer kutup yildizi gibi parlamaya devam etmektedir. Türk milletinin gönül birligini insa eden dil ve düsünce ustalarindan Cengiz Aytmatov, eserlerindeki yüksek sahsiyetli kahramanlariyla bizlere bir ideal bir ufuk çizerken, önemli ikazlarda da bulunur. Türk tarihinde ve destanlarinda önemli ve özel bir yeri bulunan kurt figüründen yola çikarak ölümsüz eserler birakan Aytmatov, sosyal psikolojiye kazandirdigi mankurt kavramiyla bizlere uyari niteliginde çok önemli mesajlar vermektedir” diye konustu.
21. YÜZYIL TÜRKLERIN ÇAGI OLACAKTIR
“Türk’ün genlerinde esareti ve köleligi kabullenmek yoktur” diyen Rektör Ulcay, tarih boyunca agir sinavlardan geçen Türk-Islam dünyasinin, zaman zaman zorlu siyasi, sosyal ve ekonomik süreçler nedeniyle tek vücut olamadigina isaret etti. Güçlü bir ortak kültür ve baglar üzerinde yasayan Türk-Islam medeniyetinin geçmiste oldugu gibi yine gelecege yön verecek potansiyele sahip oldugunun altini çizen Ulcay; “Bölgenin kadim devletleri olarak dayanisma ve is birligi içinde hareket edersek milletimizi ve bölgemizi refaha, huzura ve adalete kavusturacak büyük basarilara imza atabiliriz. Küresel ekonomi ve siyaset aktörlerinin bölgemizde egemenlik adina açik bir rekabete girdiginin farkindayiz. Yasadigimiz küresel degisimin olumsuz etkileri en çok bu cografyada hissediliyor. Ancak, bu tehlike ve tehdidi firsatlara çevirmek de bizim elimizde. Bu cografyanin mirasçilari olarak bölgemizin kaderinde söz sahibi olabilmek için global siyasetin nesnesi degil öznesi olmak durumundayiz. Sayin Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan’in da katilimlariyla geçtigimiz günlerde hizmete açilan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi gibi ortak gelecegimiz için atilan çok önemli adimlarin devam etmesi en büyük arzumuz. Türklerin tarih yazan ve tarih yapan bir millet oldugunu hep birlikte ortaya koymaya devam etmeliyiz. Bu süreçleri ortak akilla iyi analiz eder ve Türk devletleri olarak dogru yaklasimlari sergileyerek Orta Asya birligini saglayabilirsek 21. yüzyil Türklerin çagi olacaktir” dedi.
AYTMATOV’DAN ULUDAG ÜNIVERSITESI’NE ÖVGÜ
Cengiz Aytmatov’un oglu Askar Aytmatov ise sempozyumun kendisi için çok özel bir yeri oldugunu vurguladi. Bursa’ya ve Uludag Üniversitesi’ne ilk kez geldigini açiklayan Askar Aytmatov; “Meshur Uludag Üniversitesi hakkinda çok seyler duydum. Bugün de kendi gözlerimle görmüs oluyorum. En önemlisi de tüm hocalarimiza ve söleni organize eden herkese çok tesekkür ediyorum. Bana göre bu çok özel bir etkinlik. 2018 yili babamizin iki yildönümü birden olacak. Ilki 90. yas dönümü olacak. Ikincisi ise vefatinin 10. yildönümü olacak. Böylece bu sölenin bugün yapilmasi çok zamaninda ve yerinde olacak. Önümüzdeki Aytmatov yilinin baslangici olacak” seklinde konustu.
“TÜRKIYE, BENIM ILK ASKIM”
Türkiye’nin Cengiz Aytmatov’un ikinci evi oldugunu söyleyen Askar Aytmatov; “Kendisini hem Türk hem de Kirgiz biri olarak görüyordu. Türkiye’ye sik sik geliyordu. Burada okurlariyla, meslektaslariyla ve arkadaslariyla görüsürdü. Ben babama çok minnettarim. Türkçülügü ve Türkiye sevdasini çok küçük yasta bana asiladi. 1977 yilinda ben ögrenciyken beni ilk kez Türkiye’ye getirdi. Bu da benim hayatimdaki ilk ask gibi oldu. Siz de biliyorsunuz ki ilk ask asla unutulmaz. Babam sayesinde kendi hayatimda bir tercih yaptim. Böylece diplomat oldum. Benim için önemli olan bu sempozyum firsatiyla Türk okuyucularina ve Türk halkina içten gelen sükranlarimi belirtmektir. Zaman maalesef çok acimasiz davraniyor. 10 yil geçti üzerinden. Bu süre zarfindan bazi degerler unutuluyor. Ancak gerçek degerler kaliyor. Daha da netlesiyor. Bugün burada Cengiz Aytmatov’u bizimle birlikte aniyorsunuz. Bunun için hepinize çok tesekkür ederim” diye konustu.
Kirgizistan Istanbul Baskonsolosu Erkin Spokov da Cengiz Aytmatov’un sadece Kirgizlarin degil tüm Türk dünyasinin ortak dili oldugunu belirtti. Bir edebiyatçi, bir yazar ve iyi bir diplomat oldugunu kaydeden Spokov; “Aytmatov’a olan sevgi her geçen gün artarak devam ediyor. Bugün çok önemli bir sempozyumu Bursa’da gerçeklestirecegiz. Basta Aytmatov’un oglu olmak üzere birbirinden degerli çok önemli konuklari Uludag Üniversitesi’nde agirlamis olacagiz” dedi.
Türk Ocaklari Dernegi Yönetim Kurulu Üyesi Ayse Filiz Yavuz ise sempozyumda emegi geçen herkese çok tesekkür etti. Yavuz, geçmisini bilmeyenlerin geleceklerini kurma imkânlari olmadigina isaret etti.
Türk Ocaklari Dernegi Bursa Subesi Baskani Prof. Dr. Selçuk Kirli da Aytmatov’un bütün insanliga önemli degerler kattigini aktardi. 4 yildir dünya kültürüne katkida bulunan bir Türk’ü tartismayi, konusmayi ve kitaplastirarak gelecek nesillere aktarmayi hedeflediklerini vurgulayan Selçuk Kirli, “Ismimiz dünyanin farkli köselerinde baska sekillerde anilsa da ayni soyun evlatlari olarak en önemli görevlerimizden birisi, degerlerimizin unutulmasini engellemek ve o degerlerin ürettikleri insani degerleri bütün insanlara mal etmektir” seklinde konustu.
