“Fikir zanaatkârları” konuşuyor

 

“Fikir zanaatkârları” konuşuyor

Uludağ Üniversitesi’nde okumakta olan öğrencilerin entelektüel düzeyde kendilerini geliştirebilmelerine yönelik olarak İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öncülüğünde ve “Bursa Akademi Projesi” kapsamında düzenlenen “Fikir Zanaatkârları”nın konuşmaları başladı. Etkinliğinin ilk konuğu, Uludağ Üniversitesi İİBF Kamu Yönetimi Bölümü Siyaset ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay oldu.

Mete Cengiz Kültür Merkezi Sinema Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlikle ilgili İİBF Dekanı Prof. Dr. Ferudun Yılmaz bilgi verdi.

Kendini toplum ve sorunları üzerine düşünmeye vakfetmiş fikir zanaatkârlarını öğrencilerle buluşturup üniversite içindeki entelektüel faaliyeti canlandırabilmek amacıyla “Fikir Zanaatkârları” konuşmalarını düzenlediklerini belirten Dekan Yılmaz, bunun fikir ve isim babasının da Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay olduğunu söyledi.

Konuşmayı sorularıyla yönlendirip yöneten Kamu Yönetimi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derda Küçükalp, hocası Ali Yaşar Sarıbay’ı, “akademinin doruğunda olmasına karşın doktora öğrencisinin heyecanıyla çalışmayı sürdüren bir zanaatkâr” olarak tanımladı.

Yaşamından ve kendisini bugünlere getiren değerlerinden örnekler veren Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, öğrencilere ve genç akademisyenlere seslenerek, “Kendi değerlerinize karşı bile sorgulayıcı olmalısınız. İşte o zaman söyledikleriniz daha çok dinlenir” dedi.

İyi bir akademisyenin, kendi değerlerini ve dünyadaki değerleri öğrenerek hayatın içinden dersler çıkarmasını, ‘bağlı’ ama ‘bağımsız’ düşünüp sorgulayıcı olmayı alışkanlık haline getirmesini tavsiye eden Prof. Dr. Sarıbay, “İnandıklarınızı entelektüel bir edeple söylemekten de asla vazgeçmeyin” diye konuştu.

Öğrencilerin ve genç akademisyenlerin ilgiyle izlediği toplantıda, “Fikir zanaatkârıyken politikaya atılanları nasıl değerlendiriyorsunuz?” şeklindeki bir soruyu yanıtlayan Prof. Dr. Ali Yaşar Sarıbay, “Siyasetin doğru dürüst yapılabilmesi için siyaset bilimcinin bilgisine başvurulabilir. Bu durumda siyaset bilimcinin bilgi vermesi bir borçtur. Ancak siyaset yapıcı olduğunuz anda objektif düşünemezsiniz, grup düşüncesinden kaçamazsınız, işte o zaman siyasetçi olursunuz. Akademisyenken eleştirdiklerinizi siyasetçi olduğunuzda eleştiremeyebilirsiniz” dedi.

Usta-çırak ilişkisinin önemini anlatırken kendisini etkileyen figürlere değinen Prof. Dr. Sarıbay, kitaba değer vermeyi babasından, insan haklarına saygıyı Cavit Orhan Tütengil’den, sorgulama alışkanlığını da Sencer Divitçioğlu’ndan edindiğini ifade etti.

Sosyal-Paylaşım

Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv

Haber Tarihi : [17-Ara-2015]

Haber Görüntüleme : 2.457 - 0