Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde Nisan 2019’da kurulmuş olan Garbiyat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BUGAMER), Oksident isimli derginin ilk sayısını yayımladı.
Garbiyat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BUGAMER) müdürü ve aynı zamanda derginin baş editörü olan Prof.Dr. Muhammet Tarakçı, Garbiyat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BUGAMER) ve Oksident için şu ifadeleri kullandı;
“Bîrûnî’den itibaren 1000 yıl, Ahmed Midhat Efendi’den itibaren 110 yıl ve Annemarie Schimmel’den itibaren 70 yıl geçtikten sonra, bugün Oksident ismiyle bir dergi Türkiye’de yayım hayatına başlıyor. Oksident Bursa Uludağ Üniversitesi bünyesinde kurulan Garbiyat Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin bir yayınıdır. Nisan 2019’da kurulan Garbiyat Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (BUGAMER), Türkiye’de Yahudilik, Hıristiyanlık ve Batı üzerine araştırma ve çalışmalar yapan akademisyenleri bir araya getirerek Ülkenin birikiminin yine Ülkenin ve toplumun ihtiyaçları doğrultusunda en verimli şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda, Türkiye’de, Yahudilik ve Hıristiyanlığın tarihi gelişimi, teolojisi, dinî pratikleri ve toplumsal yönü hakkında araştırmaları teşvik etmektedir. Merkez, ayrıca, Avrupa ve Amerika kıtalarındaki ülkeler hakkında siyaset, sosyoloji, teoloji, tarih ve uluslararası ilişkiler alanlarında yapılacak çalışmaları da teşvik etmektedir. Merkez, ilgi alanına giren konularda panel, seminer, çalıştay, kongre ve sempozyumlar düzenleyecektir. Batı’da İslam dini ve dünyası hakkında yapılan oryantalist yayınları etüt etmek; İslâm açısından bu bilgilerin doğru ve yanlışını ortaya koyacak cevabî yayımlar hazırlamak da Merkez’in faaliyet alanları arasındadır.”
LATİNCE, GREKÇE, İBRANİCE VE SÜRYANİCE KURSLARI DÜZENLENECEK
Prof.Dr. Tarakçı: “Merkezimiz; amaçlarını gerçekleştirmek ve yetişmiş insan ihtiyacını gidermek için Latince, Grekçe, İbranice ve Süryanice gibi klasik dillere ilişkin kurslar düzenlemeyi de planlamaktadır. Merkezin amaçlarından biri de, Yahudilik, Hıristiyanlık ve Batı üzerine çalışan Türk akademisyenlerin birikimini yansıtmak üzere hakemli ve basılı ve/veya elektronik bir dergi çıkarmaktı. Oksident bu amacın somutlaşmış halidir. Oksident, Türkiye’de Yahudilik, Hıristiyanlık ve Batı üzerine yapılan çalışmaları toplayan bir alan dergisi olma amacındadır. Dergimizin adının, Şarkıyatçılığa bir tepki olarak Oksidentalizm’i çağrıştırdığı doğrudur. Bununla birlikte, Annemarie Schimmel’in otobiyografisinde (Orient And Occident: My Life in East and West) yaptığı gibi, biz de Oksident kelimesini coğrafi bir tanımlama olarak kullanmaktayız. Oksident, Bîrûnî’nin izinde giden, modern batılı din çalışmalarının yöntem ve metodolojilerini kullanarak, her şeyden önce anlamaya ve yorumlamaya çalışan bir grup araştırmacının bir araya geldiği bir platform olacaktır. Pek çoğu Müslüman olan bu araştırmacılar öncelikle Batı’yı dini, tarihi, kültürü ve sosyolojisiyle tanımanın önemine inanmaktadırlar: “Sizi birbirinizi tanıyasınız diye, milletlere ve kabilelere ayırdık.” (Hucurat, 49/13). Bu nedenle, sıklıkla Şarkı Şarklılaştırmakla itham edilen Oryantalist çalışmalardan farklı olarak, Oksident öğrenmek, anlamak, doğru sunum ve mümkün olduğunca âdil ve doğru yorum prensipleriyle yola çıkmakta ve Doğu ile Batı ile arasında birbirini ötekileştirmeyi gerektirecek kategorik bir ayırım gözetmemektedir:
Bakara, 2/115; “Doğu da, Batı da Allah’ındır.” dedi.
Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv