Türkiye’de tarımsal eğitim-öğretimin 173. yıldönümü Bursa Uludağ Üniversitesi’nde gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerle kutlandı.

Şehit Astsubay Ömer Halisdemir Bayrak Alanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk koyma töreni ile başlatılan etkinlikler, Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde düzenlenen organizasyon ile devam etti. Etkinliğe Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili, BUÜ Genel Sekreteri Kemal Demirel, Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Doç. Dr. Erkan Yaslıoğlu, Gıda Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı Lale Yıldız, Peyzaj Mimarları Odası Bursa Şube Başkanı Necla Yörüklü, Tarım A.Ş. Genel Müdürü Fetullah Bingül, akademik odalar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, ziraat mühendisleri ile öğrenciler katıldı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir ise onur konuğu olarak katıldığı etkinlikte ‘İklim Değişikliği, İnsan ve Su’ konulu bir sunum yaptı.

TARIM AKADEMİSİ KURULMALI

Etkinliğin açılış töreninde konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, Türk milletinin köken olarak çiftçi olduğunu vurguladı. Gelinen noktada sektörün istenilen yerde olmadığını vurgulayan Rektör Yardımcısı Yüce; “Sektörde sorun var. Bu sorunu kabul etmeli ve çözümü için çalışmalar yapmalıyız. Ancak milletimize pes etmek yakışmaz. Özellikle biz akademisyenler bildiğimiz doğruları söylemeye devam edeceğiz. Biz politika yapıcıları değiliz. Uyarmakla yükümlüyüz. Türkiye’de tarımla ilgili bir sorun var. Bunu herkes ifade ediyor. O zaman ülkemizde tarım politikalarının oluşturulması için ve denetlenmesi için bir tarım akademisinin kurulması gündeme getirilebilir. Bu fikrin tartışılmasında yarar olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

TARIM DIŞ TİCARETİ SON 40 YILDA YÜZDE 40 ARTIŞ GÖSTERDİ

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Bilgili ise konuşmasında tarımın tüm dünyada vazgeçilmez bir sektör niteliğinde olduğunu kaydetti. Tarım sektörünün, Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişiminde çok önemli görevler üstlendiğini belirten Dekan Uğur Bilgili; “Geçen süreç içerisinde ülke nüfusumuz yaklaşık 6 katı artış göstermiştir. Türkiye’deki kentleşme oranı yüzde 25 iken bugün bu oran tam tersi seviyelere gelmiştir. Boşalmış köyler ve terk edilmiş arazilerin önüne geçebilmek için, tarımsal üretim bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Ekonomik kalkınma sürecinde tarım ile sanayi sektörü arasında sıkı bir ilişki mevcuttur. Bu nedenle geçmişte tarıma dayalı ekonomilere sahip olan gelişmiş ülkeler önce tarım sektörüne ağırlık vermişler ve daha sonra buradan elde ettikleri kaynaklar ile sanayileşmeye hız vermişlerdir. Son 40 yılda tarım dış ticareti küresel bazda yüzde 40 artış göstermiştir. Ülkemizde de benzer artışlar yaşanmıştır” dedi.

SUYU VE TOPRAĞI YOK ETMEK İÇİN YOĞUN BİR MÜCADELE İÇERİSİNDEYİZ

Açılış konuşmalarının ardından etkinliğe onur konuğu olarak katılan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Demir ise Türkiye’de son 2-3 yılda ciddi anlamda ısınma ve kuraklığın baş gösterdiğinin altını çizdi. Bu gelişmeye bağlı olarak yağış rejiminin değiştiğini vurgulayan Prof. Dr. Yusuf Demir; “Bakıyorsunuz ani yağışlar, ani seller ve ani kuraklıkları yaşıyoruz. Tabii bunların sebeplerini ortaya koymak ve bunlara karşı alınabilecek tedbirleri tartışmamız gerekiyor. Küresel iklim değişikliklerinin iki ana sebebi var. Bunlardan bir tanesi iklim değişimidir. Hepimiz görüyoruz ki elimizdeki su ve toprağı yok etmek için yoğun bir mücadele içerisindeyiz. Yaradan bütün yaşamı suyun içerisine saklamış” şeklinde konuştu.

SU FAKİRLİĞİNİN SINIRINDAYIZ

Suyun doğru kullanılması konusunda topyekün bir mücadelenin oluşturulması gerektiğini söyleyen Demir; “Son zamanlarda hem bakanlığımız hem de ülkemizde yoğun bir çalışma var biliyorsunuz. Sıfır atık projesi olarak yürütülüyor. Ancak öncelikle insanımız bunun bilincinde olmak zorundadır. Sadece poşet konusuna odaklanmamak gerekiyor. Biz çevreyi ne kadar çok kirletirsek, doğa ve iklim etkilenir. Sonucunda da yaşam etkilenir. Ülkemiz su fakirliğinin sınırında olan bir ülke. Bölgelere göre değişen bir yapı olsa da genel olarak gelecekte su fakirliğinin sınırında olacağımızın bilincinde olmamız gerekiyor” dedi.

Töreninin sonunda akademik aşama yapanlar ile meslekte 30. ve 50. yılını dolduranlara plaket takdimi gerçekleştirildi.