Üniversite öğrencileri küresel ısınmayla ilgili bilinçlendirildi.
4/18/2018
BUSİAD ile Uludağ Üniversitesi iş birliği ile organize edilen “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği” konulu seminer, Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Piri Reis Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Ziya Söğüt’ün konuşmacı olduğu programa; Otomotiv, Elektrik - Elektronik, Tekstil ve Çevre Mühendisliği Bölümü öğrencileri katıldı.
Öğrencilere “Küresel Isınma ve İklim Değişikliği” isimli bir sunum yapan Doç. Dr. Mehmet Ziya Söğüt; enerji problemi, enerji toplumu ve sürdürülebilir kalkınma, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile insanların bu sorunlarla ilgili neler yapabileceği üzerinde durdu. Günümüzde enerji ile ilgili en önemli problemin, engellenemez şekilde ilerleyen nüfus artışı olduğuna işaret eden Doç. Dr. Söğüt, dünya nüfusunun 2040 yılında 9 milyarı bulmasının öngörüldüğünü ve nüfus arttıkça enerjiye olan talebin de hızla arttığını kaydetti. Doç. Dr. Söğüt, dünya üzerinde hala 1 - 1,5 milyar insanın elektrik ile buluşmadığına dikkat çekerek, “Gelinen noktada yığınların biriktiği şehirler oluştu. Bu da kitle olarak enerjinin kontrol zorluğunu ortaya çıkarıyor. Genel olarak şehirleşme oranı yüzde 74’leri aşmış durumda ancak topluluklarda enerji verimliliği ile ilgili bilgi ve bilinç eksikliği söz konusu” diye konuştu. Küresel beklentiler ve enerji arz güvenliği ile ilgili jeopolitik, ekonomik ve çevresel konuların ön plana çıktığını ifade eden Doç. Dr. Söğüt, “Fransa 2050’ye kadar mevcut enerji tüketimini yüzde 50 azaltma kararı aldı. Artık dünyada bildiğimiz kaynakların dışında farklı enerji çalışmaları da söz konusu. Gelecekte reaktör kavramını daha çok duyacağız. Çünkü mevcut koşullarda enerji maliyetleri son derece yüksek. Türkiye de enerji konusunda büyük oranda dışa bağımlı bir ülke” diye konuştu.
“Enerji verimliliğinde lokal değil, bütüncül düşünmeliyiz”
Küresel ısınmanın nedenlerine de değinen Doç. Dr. Söğüt, sera gazlarının fazla üretilmesinin, ormanların yol edilmesinin, denizlerdeki bitkisel planktonların yol olmasının, hızlı sanayileşmenin, çarpık kentleşmenin ve yanlış tarım uygulamalarının bu süreci tetiklediğine vurgu yaptı. Doç. Dr. Söğüt, küresel ısınma ve iklim değişikliğinin insanlığın geleceğini olumsuz etkileyeceği eşiği aşmadan gerekli tüm önlemleri almak adına hala şansımızın olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti “Temel problem enerjiyi nasıl kullandığımıza dayanıyor. Maalesef enerjiyi verimsiz kullanıyoruz. Binalarda yüzde 40-50’leri, sanayide ise yüzde 40’ları bulan oranlarda enerji tasarrufu mümkün. Enerji verimliliğinde öne çıkan diğer konular da kaynak problemleri, yetişmiş insan gücü ihtiyacı, farkındalık, çevre problemleri, alt yapı ve kapasite sorunları ve yatırım teşvik mekanizmaları gibi konular. O nedenle enerji verimliliğinde lokal değil, bütüncül düşünmeli ve hepimiz küresel ısınmaya ne oranda katkı yaptığımızı düşünmeliyiz.”
Kaynak: http://www.busiad.org.tr