BUSİAD mühendis adaylarına Endüstri 4.0’ı anlattı
BUSİAD ile Uludağ Üniversitesi iş birliği ile organize edilen “Endüstri 4.0” konulu seminer, Prof. Dr. M. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. BUSİAD Üyesi ve İletişim Yazılım Genel Müdürü Tuncer Hatunoğlu’nun konuşmacı olduğu programa; makine, tekstil, elektronik, çevre ve otomotiv mühendisliği bölümü 4. sınıf öğrencileri katıldı.
Öğrencilere “4. Sanayi devrimi mi, yoksa sanayi evrimi mi?” isimli bir sunum yapan Tuncer Hatunoğlu, insanlık tarihinin gelişimindeki önemli evreler hakkında bilgi verdi. İnsanlığın binlerce yıl boyunca yavaş yavaş yükselen bir çizgide ilerlediğini ifade eden Hatunoğlu, dünya tarihindeki en büyük ve en hızlı değişimin ise buhar gücünün kullanımı ile yaşandığını ve bunun 1. Sanayi Devrimi olarak adlandırıldığını belirtti. Hatunoğlu, son 200 yıldaki ani yükselişinin ve medeniyette sağlanan gelişiminin sanayi devrimi ile paralel bir şekilde ilerlediğine dikkat çekerek, “Sanayi Devrimi’nin başlangıcı makine, kimya ve metalürji mühendisliğinin ortak çabası ile oldu. Buhar gücü sayesinde insan ve hayvan kas gücünün sınırları aşıldı. Zamanla elektriğin devreye girmesi ile 2. Sanayi Devrimi ve 1960’larda elektroniğin devreye girmesiyle de 3.Sanayi Devrimi başlamış oldu. Bugün ise 4. Sanayi Devrimini konuşuyoruz. Yakında bu devrimin yansımalarını kendi hayatlarımızda çok daha fazla göreceğiz. Çok yakın bir gelecekte robotlarla robotların kendi aralarındaki iletişime tanık olacağız” diye konuştu. Hatunoğlu, şöyle devam etti: “Yıllardır bilgisayarların, yazılımların elektroniğin yani dijital teknolojilerin insan hayatına etkileri araştırılıyor. Bu tartışma devam ederken son 2 - 3 yıldır bilgisayarlar hatalıklara teşhis koymaya başladı. Robotlar artık bizi dinliyor, bizimle konuşuyor ve depolarda çalışıyorlar. Ya da insansız arabaları test ediyoruz ve bu araçlara biniyoruz. Bütün bu teknolojilerin ilk hallerine gülerken, bugün hayatımıza girmeye başladılar. Dijital teknolojiler sayesinde müthiş bir ilerlemenin kaydedildiği zamanlarda yaşıyoruz. Üretim modelleri tamamen değişiyor artık. İnsan faktörü olabildiğinde azaltılıyor ve insanların görev yapmadığı karanlık fabrikalar dönemi başlıyor. Geçmişte birden fazla disiplin bir araya gelerek 1. Sanayi Devrimi’ni mümkün kılmıştı. Şimdi de aynı şey geçerli. Günümüzde de birden çok mühendislik dalı bir araya gelerek Endüstri 4.0 adında yeni bir iş modeli oluşturmaya başladı.”
“Türkiye, ekonomide ilerlemek için Endüstri 4.0 Devrimini kaçırmamalı”
Günümüzde tüketim alışkanlıklarının da hızla değiştiğine işaret eden Hatunoğlu, insanların artık seri üretim ürünler yerine kişiye özel ürünleri tercih ettiğini dile getirerek, Endüstri 4.0 kavramının da üretimin yöntemini değiştirerek buna olanak sağladığını kaydetti. Hatunoğlu, günümüzde bilginin gücünün çok önemli hale geldiğinin altını çizerek, “Endüstri 4.0’ın diğer sanayi devrimlerinden bir farkı var. Daha önceki sanayi devrimleri kas gücü yerine hep bir şeyler koydu. Endüstri 4.0 ise beyin gücü yerine bir şeyler koyuyor, o da muhakeme. Bundan 10 yıl önce bilgisayarların muhakeme yeteneği yoktu, günümüzde artık var. Genel bilgi işlem gücünün iki katına çıkması için gereken süre 18 aya kadar düştü. Dijital teknolojiler artık öğrenen yapılar haline geldi ve bilgisayar, muhakeme yeteneğinin yerine geçti. 4. Sanayi Devrimi bir devrimden öte, disiplinler arası ortak çalışmanın getirdiği bir üretim evrimi diyebiliriz. Gelişmiş bir ülkenin uzun vadeli büyümesi ve bunun sürdürülebilmesi, teknolojik ilerleme ile mümkündür. Türkiye’de de söz konusu bu teknolojileri 5 yıl içerisinde görmeye başlayacağız. 1’inci, 2’nci ve 3’üncü Sanayi Devrimlerini kaçıran ülkemiz, insan kaynaklarının kas gücü ile bu rekabette yerini aldı. Halen dünyanın 20’nci büyük ekonomisiyiz. Üst sıralara çıkabilmemiz için, insanın beyin gücünün yerine bilgisayarların konması olarak özetlenebilecek Endüstri 4.0 Devrimini kaçırmamalıyız.”