Yurt dışına gönderilecek öğrencilerin geleceği Uludağ Üniversitesi’nde konuşuldu

 

Uludağ Üniversitesi, Milli Eğitim Bakanlığı Yükseköğretim Ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından 8.si düzenlenen Yurt içi Akademik Danışmanları Toplantısı’na ev sahipliği yaptı.

Yurt dışına gönderilecek lisansüstü ve doktora öğrencileri seçme ve yerleştirme ana temasıyla gerçekleştirilen toplantıya MEB Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Fatih Kuzu, Bursa İl Milli Eğitim Müdürü Sabahattin Dülger, rektör yardımcıları, dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

YURT DIŞINDA 4 BİN ÖĞRENCİMİZ VAR

Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, program öncesi yaptığı konuşmasında yurt dışına gönderdikleri öğrencilerin tamamına yakınının geri dönmeye başladığını söyledi. Bakanlığın aldığı karar gereği yurt dışına gönderilen tüm öğrencilerin takip edildiğini açıklayan Müsteşar Yardımcısı Prof. Dr. Bilgili; “Sayın Bakanımızın bizlere verdiği talimat gereği, tüm yurt dışı programlarına giden bürokratlar, gittikleri ülkedeki Türk öğrencilerle bir araya geliyor. Onlarla karşılıklı iletişim kurmaya özen gösteriyoruz. Yurt dışında şuanda yüksek lisans ve doktora yapan 4 bin civarında öğrencimiz var. Bunların sadece 220 tanesi Milli Eğitim Bakanlığı adına gitti. Yüzde 70 gibi bir oranla üniversitelerine dönecekler ve akademisyen olacaklar. Projemizi en verimli şekilde yürütmek için çalışıyoruz. Her aşamasında çeşitli iyileştirmeler yapıyoruz. Eskiden yurt dışına giden bir arkadaşımız rastgele, herhangi bir strateji olmadan gidip geliyordu. Şimdi artık öyle bir durum yok. YÖK ile ilişkilerimizi çok geliştirdik. Öğrencilerin seçiminden, dönüşlerine kadar YÖK ile Bakanlığımız çok iyi bir koordinasyon ile çalışıyor” dedi.

İHTİYACA GÖRE ÖĞRENCİ GÖNDERİYORUZ

Dünya genelinde yurt dışına en çok öğrenci gönderen ülke olmak gibi bir ihtiyaçlarının olmadığını aktaran Prof. Dr. Bilgili; “Bizim ihtiyacımız neyse, potansiyeli yüksek olan öğrencileri tespit edip göndermek istiyoruz. Çin gibi çok iyi bir planlama ve iyi bir takip ile başarı elde etmek istiyoruz. Projemizi büyütmek değil, nitelik olarak etkin hale getirmek istiyoruz. Ülkelerimizin kaynakları sonsuz değil. Bir de bizim kendi üniversitelerimiz de çok iyi yüksek lisans ve doktora eğitimleri vermeye başladılar. Bu gerçeği de görmemiz lazım. Mümkün olduğu kadar da ülkemizde bu eğitimleri verebileceğimizi düşünüyorum. Elbette ki her şeyi henüz yapamıyoruz. Ancak neye ihtiyacımız varsa, ona göre planlama yapmamız ve öğrencilerimizi bu doğrultuda yurt dışına göndermemiz gerekiyor. Bunun bir gereği olarak bizler ülke ve bölge çalışması yaparak yeni bir akademik alan oluşturduk. Lisansları farklı olan arkadaşlarımızı, farklı ülkelere göndererek, o ülkenin uzmanı olmasını bekliyoruz. Dünyanın çok farklı ülkelerine öğrencilerimizi gönderdik ve orada çalışmalar yapıyorlar” diye konuştu.

ÜRETECEK VE GELİŞTİRECEK BEYİNLERE İHTİYACIMIZ VAR

Programda konuşan UÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Ulcay ise yurt dışına gönderilecek öğrencileri seçerken bir takım konular üzerinde önceden eğitimler verilmesi gerektiğini belirtti. Yurt dışında eğitimine devam eden öğrencilerle, aile bağlarının kopmaması ve vatan sevgilerinin azalmaması için bazı desteklerin sunulması gerektiğine de işaret eden Rektör Yusuf Ulcay; “Ben de devletimin verdiği burs ile yurtdışında okumuş bir akademisyenim. Bizim zamanımızdaki imkânların çok daha fazlasının bugün devletimiz tarafından öğrencilerimize sunuluyor olmasından da büyük bir gurur duyuyorum. Türkiye Cumhuriyeti’nin koymuş olduğu 2023, 2053 ve 2071 gibi gelecek hedeflerine ulaşabilmesinin yegane şartı; genç, çalışkan ve zeki bireylerini en iyi şekilde eğitmek ve bu eğitim imkanlarını sunmaktan geçmektedir. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi arzulayan devletimizin üretime ve teknolojiye ağırlık vermesi gerektiği kadar, üretecek ve geliştirecek insanlara da yatırım yapması zorunludur. “İlim Çin’de bile olsa, gidip alınız” diyen bir Peygamberin ümmeti olarak bizler, her zaman bilimin peşinde koşmalı ve en iyi eğitim olanağı nerede ise oraya gidebilmeliyiz” şeklinde konuştu.

BU YIL 830 ÖĞRENCİ DAHA GİDECEK

MEB Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftçi de yurt dışına gönderdikleri öğrencilerin iş ve işlemlerinin takibinin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü kaydetti. Türkiye’nin nitelikli insan ihtiyacını karşılamak üzere 1921 yılındaki bir kanun ile hayata geçirildiğine işaret eden Genel Müdür Bülent Çiftçi; “1929’dan 2005 yılına kadar 9 bin civarında öğrenci bu kanun kapsamında yurt dışına eğitim almak için gönderildi. 2005 yılından 2016 yılının sonuna kadar ise 8 bin 500 civarın bursiyer bu program faydalanmıştır. Halen şuan yeni seçtiğimiz 830 bursiyer ile birlikte toplam 4 bin 300 öğrenci sistemimizde mevcuttur. Bu program ülkemizin yetişmiş zihin gücü ve kaynakları açısından son derece büyük önem taşımaktadır. Daha önce 8 kez bu konuyu görüşmek ve fikir alışverişinde bulunmak için 8 kez farklı yerlerde toplantılar düzenledik. Bugün Uludağ Üniversitesi’nin ev sahipliğinde 9. kez toplanmış oluyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Bakanlık’tan gelen uzmanlar tarafından katılımcılara programa yönelik sunumlar gerçekleştirildi.

Sosyal-Paylaşım

Anasayfaya Dön Son Haberler Haber Arşiv

Haber Tarihi : [01-Mar-2018]

Haber Görüntüleme : 3.537 - 0