Öz Şefkat: Başkalarına Gösterdiğim Şefkati Kendime Gösteriyor muyum?
Neff (2003a) tarafından tanımlanan öz şefkat (self- compassion) kavramı temelde bireyin başkalarına gösterdiği şefkati kendisine de göstermesi anlamına gelmektedir. Budizm felsefesinden Batı psikolojine geçen öz şefkat kavramı, benliğe yönelik sağlıklı bir tutum arayışına alternatif bir çözüm olarak önerilmektedir. Neff’e (2003a) göre öz şefkat üç bileşenden oluşmaktadır: kendine nazik davranma/öz nezaket (self- kindness), ortak insanlık (common humanity) ve bilinçli farkındalık (mindfulness). İlk bileşen olan kendine nazik davranma, bireyin hata ya da başarısızlık durumunda kendisine yargılayıcı ve eleştirel olmadan, nazik bir şekilde yaklaşması olarak tanımlanır. İkinci olarak ortak insanlık bileşeni, bireyin yaşadığı acı deneyimleri şahsına atfedip izole olmaktansa, bunları genel insan deneyimlerinin bir parçası olarak görmesi şeklinde ifade edilir. Son bileşen bilinçli farkındalık ise, bireyin olumsuz duygu ve düşünceleriyle özdeşleşmek yerine, onları bilinçli farkındalık düzeyinde tutması şeklinde açıklanır.
Öz şefkat, psikolojik sağlığın temel ölçütü olarak ele alınan benlik saygısına alternatif bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır (Neff, 2003a). Benlik saygısının olumlu çıktılarıyla ilişkisi bulunan öz şefkat, aynı zamanda benlik saygısının eleştirilen yönlerini içermediği için araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Örneğin öz şefkatin, olumlu psikolojik sağlık değişkenleriyle anlamlı yönde ilişkileri bulunurken; yüksek düzey benlik saygısının ilişkili olduğu narsistik kişilik özelliğiyle ilişkisi tespit edilmemiştir (Neff, 2003b).
Öz şefkatin olumlu çıktıları yoğun bir şekilde çalışılırken, öz şefkat düzeyinde kişilerarası farklılıkları belirleyen öncüllerin neler olabileceği de araştırmacıların odaklandığı bir başka nokta olmuştur. Bu amaçla Pepping, Davis, Donovan ve Pal (2015) bireylerin erken çocukluk dönemindeki ebeveynlik deneyimleri ve bağlanma stillerinin, öz şefkatin gelişimi üzerindeki etkisini incelemiştir. İlk çalışmada, çocukluk döneminde olumsuz ebeveynlik deneyimlerine (düşük düzey ebeveyn sıcaklığı, yüksek düzey ebeveyn reddi ve korumacı ebeveynlik) maruz kalmanın, düşük düzeyde öz şefkati yordadığı ve bu ilişkide bağlanma stillerinin (kaygılı ve kaçıngan bağlanma) olası aracı rolünü test ettikleri bir model geliştirmişlerdir. Bulgular çocukluk döneminde yüksek düzeyde ebeveyn reddi, korumacı ebeveynlik ve düşük düzeyde ebeveyn sıcaklığı deneyimleyen bireylerin, düşük düzeyde öz şefkat geliştirdiklerini göstermiştir. Ayrıca bu ilişkilerde sadece kaygılı bağlanmanın aracı rolü tespit edilmiştir. İkinci çalışmada ise deneysel ortamda değişimlenerek arttırılan güvenli bağlanma stilinin, durumluk öz saygı düzeyinde artışa etki ettiği bulunmuştur.
Bireylerin öz şefkat düzeyinde farklılık oluşturabilecek grup değişkenlerinden biri olan kültürün öz şefkatle ilişkisini inceleyen bir diğer çalışma üç farklı kültürden (Tayland, Tayvan ve Amerika) katılımcılarla yürütülmüştür (Neff, Pisitsungkagarn ve Hsıeh, 2008). Bu çalışmada öz şefkat düzeyinin belirleyicisi olarak doğu- batı kültürleri gibi genellemeler yapmak yerine, benlik kurgularının öz şefkatle ilişkisi farklı dünya görüşü ve inanışlara sahip spesifik kültürlerin her biri için ayrı ayrı incelenmiştir. Bulgulara göre öz şefkat düzeyi Budizm’in yaygın olduğu Tayland ’ta en yüksek düzeyde bulunurken, Asya ülkesi olmasına rağmen öz eleştiri ve utanç duygusunun baskın olduğu Tayvan’da ise en düşük düzeyde bulunmuştur. Amerikalıların öz şefkat düzeyi ise orta düzeyde saptanmıştır. Karşılıklı bağımlılığın öz şefkatle ilişkisinin Tayland kültüründe, bağımsız benlik kurgusunun öz şefkatle ilişkisinin ise Amerika ve Tayvan kültürlerinde anlamlı bulunması, benlik kurgularının içerdiği anlamın kültürler arasında farklılaşabildiğini göstermektedir.
Son yıllarda sıklıkla çalışılan öz şefkat kavramının ölçüm şekli incelendiğinde, Neff (2003b) tarafından geliştirilen altı faktörlü yapıya sahip ‘Öz Şefkat Ölçeği’nin kullanıldığı görülür. Bu faktörler öz sevecenlik/öz nezaket, öz yargılama, paylaşımların bilincinde olma, izolasyon, bilinçlilik ve aşırı özdeşleşme şeklinde belirlenmiştir. Ölçeğin geçerlik ve güvenirliğinin test edildiği bir dizi araştırmada (Neff, 2003b),öz şefkatin depresyon ve kaygı düzeyiyle negatif yönde, yaşam memnuniyeti ile pozitif yönde ilişkisi bulunmuştur. Test-tekrar test güvenirliği yüksek olan ölçeğin yapı geçerliliğini ölçmek için, Budist katılımcılar ile üniversite öğrencilerinin öz şefkat düzeyleri karşılaştırılmıştır. Sonuçlara göre Budist katılımcılar hem genel öz şefkat puanında hem de pozitif üç alt boyutta diğer gruptan daha yüksek puan almıştır. Özetle, öz şefkat ölçeğinin geçerli psikometrik özelliklere sahip olduğu gösterilmiştir.
Türkiye’deki araştırmacıların da öz şefkat değişkenine yoğun ilgi duyması, öz şefkat ölçeğinin Türkçe geçerlik güvenirlik çalışmalarına dikkati çekmektedir. Literatürde orijinal ölçeğin Türkçe’ye uyarlanarak psikometrik özelliklerinin değerlendirildiği ilk çalışma Akın, Akın ve Abacı (2007) tarafından yürütülmüştür. Faktör yapısının orijinal formuyla uyumlu olduğu ölçek, geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olarak sunulmuştur. Bunun dışında aynı ölçeğin Türkçe’ye uyarlamasının yapıldığı başka bir çalışmada ise (Deniz, Kesici ve Sümer, 2008) tek faktörlü yapıya ulaşılmış ve soru maddelerinde eksilme olmuştur. Ayrıca iki çeviri arasında farklı kelime ve cümlelerin yer aldığı görülür (Kantaş, 2013). Her ne kadar Akın ve arkadaşlarının (2007) çevirisi kullanılsa da, bu durum ölçeğin uyarlama çalışmasının farklı örneklem gruplarıyla tekrarlanmasının ve psikometrik özelliklerinin yeniden test edilmesinin faydalı olabileceğine işaret etmektedir.
Kaynaklar
Akın, Ü., Akın, A. ve Abacı, R. (2007). Öz-duyarlık ölçeği: Geçerlik ve güvenirlik çalışması. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 33(33), 1-10.
Deniz, M., Kesici, Ş. ve Sümer, A. S. (2008). The validity and reliability of the Turkish version of the self-compassion scale. Social Behavior and Personality: An International Journal, 36(9), 1151-1160.
Harpıar (2018) Teaching children self compassion not self- esteem [Resim].
Kantaş, Ö. (2013). Impact of relational and individuational self-orientations on the well-being of academicians: the roles of ego-or eco-system motivations, self-transcendence, self-compassion and burnout (Yayınlanmamış yüksek lisans tezi). Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara.
Neff, K. D. (2003a). Self-compassion: An alternative conceptualization of a healthy attitude toward oneself. Self and Identity, 2(2), 85-101. doi: 10.1080/15298860309032
Neff, K. D. (2003b). The development and validation of a scale to measure self-compassion. Self and Identity, 2(3), 223-250. doi: 10.1080/15298860309027
Neff, K. D., Pisitsungkagarn, K. ve Hsıeh, Y. P. (2008). Self-compassion and self-construal in the United States, Thailand, and Taiwan. Journal of Cross-Cultural Psychology, 39(3), 267-285. doi: 10.1177/0022022108314544
Pepping, C. A., Davis, P. J., O'Donovan, A. ve Pal, J. (2015). Individual differences in self-compassion: The role of attachment and experiences of parenting in childhood. Self and Identity, 14(1), 104-117. doi: 10.1080/15298868.2014.955050

Anasayfaya Dön

İçerik Ekleme Tarihi : [07-Eki-2019]

İçerik Görüntüleme : [3.309]